Fenerbahçe’nin Rizespor karşısındaki 5-0’lık galibiyetinin ardından öne çıkan tespit: Mourinho, Süper Lig ile tanıştı | Böylesi tarihinde yok

Trendyol Süper Lig’in 3. haftasında Çaykur Rizespor ile Fenerbahçe karşı karşıya geldi. Rize’de oynanan maçta sarı – lacivertliler sahadan 5-0’lık galibiyetle ayrıldı.

Fenerbahçe’ye galibiyeti getiren golleri Fred (3), Edin Dzeko ve Alikulov (k.k) kaydetti. Bu skorun ardından puanını 7’ye yükselten sarı – lacivertliler, maç fazlasıyla liderlik koltuğuna oturdu.

Yazarlarımız Uğur Meleke ve Fırat Aydınus, Fenerbahçe’nin adeta gol olup yağdığı maçı köşelerinde değerlendirdi.

İşte yapılan yorumlar:

Uğur Meleke: Mourinho Süper Lig gerçeğiyle tanıştı

Jose Mourinho, 2015’te Chelsea’den ayrıldığından beri “hedefi mutlak şampiyonluk” olan bir takımda çalışmamıştı. Manchester United zaten karmakarışıktı, onlarla aldığı lig ikinciliğini kariyerinin en büyük başarısı olarak tanımlar. Tottenham’ın hedefi ilk dört… Roma’da da durum çok farklı değil. Dolayısıyla Mourinho’nun son 10 yılda çalıştırdığı takımlarda pragmatik bir futbol anlayışı benimsemesi kabul edilebilir. O takımlarda lig ikinciliği başarı. Ancak Fenerbahçe’de değil. Kadıköy’de lig ikinciliği takdir görmez. Hatta ekseriyetle ikinci olan hoca gönderilir.

DiNAMiKLER ÇOK FARKLI

Mourinho muhtemelen Roma’dan İstanbul’a gelirken bu gerçeği biliyordu. Fenerbahçe’yi pragmatik oynatma şansınız yok. Porto’ya gitseydi de pragmatik oyun şansı yoktu. PSV ile ya da Celtic’le de tutucu bir oyun anlayışı benimseyemezsiniz. Bu ülkelerin, bu takımların dinamikleri farklı çünkü.

60’TAN SONRA FiŞi ÇEKEMEZ

Dolayısıyla Göztepe maçında Mourinho’nun eleştirilmesi gereken yer 2-0’ı koruyamaması değil bence. Esas eleştirilmesi gereken nokta, 2-0’ı canhıraş bir biçimde korumaya çalışması. 60’tan sonra takımının fişini tamamen çekmesi. 30 dakika boyunca geriye yaslanmaları. Türkiye’de bir büyük takım böyle oynamaz. İzmir’de 2-0’ı korumak için küçük takım davranışı göstermez. Gösteremez. Bence dün Mourinho’nun Süper Lig gerçeğiyle tanışma günüydü. Zira 2-0’dan, 3-0’dan sonra vites küçültmeyip aramaya devam etmek, Fenerbahçe’nin 65 yıllık Süper Lig karakteri. Dün de yaptıkları buydu.

FRED, F.BAHÇE’NiN KALBi

Tabii ki dünkü farklı sonuçta başrol, Fenerbahçe’nin kalbi Fred’in… Fred sahada olunca İsmail daha çok İsmail, Szymanski daha çok Szymanski gibi oynuyor. Brezilyalı oyuncu sadece oynamıyor, etrafındakileri de oynatıyor. Fred’in yanı sıra bir ekstra parantezi de Mert Müldür için açmak gerek. Bence Ferdi’nin de ayrılmasıyla artık Fenerbahçe’de as oyuncu statüsüne yükselecek Mert. Dün 35’te Maximin’e bir servisi var. 54’te de maçı koparan golün yaratıcısı o. Samuel sakatlıktan döndüğünde birilerinin Mourinho’nun kulağına Mert’i sol bekte kullanabileceğini fısıldaması gerek.

Fırat Aydınus: Gol yağmurunda başrolü Fred oynadı

Osayi-Samuel ve Ferdi Kadıoğlu’nun takıma kattığı güç Fenerbahçe’nin kanat organizasyonlarında yadsınamaz bir gerçekti. Sakatlanan Osayi-Samuel ve takımdan ayrılan Ferdi’nin yerlerine Mert Müldür ile Jayden Oosterwolde’yi tercih eden Jose Mourinho, forvet tercihini ise Edin Dzeko’dan yana kullanarak, geçen hafta bu oyuncuyla yan yana oynattığı Youssef En-Nesyri’yi yedek oturtu. Fenerbahçe için bir başka gerçek; Fred varsa İsmail Yüksek daha rahat oluyor, Sebastian Szymanski de daha hareketli oynuyor. Fenerbahçe ilk yarıda tempolu oynarken, bunda Fred’in bir sağda, bir solda olmasının büyük payı vardı. Her ne kadar kaleci hatası olsa da Fred’in ceza alanı dışından attığı şutla 1-0 öne geçen Fenerbahçe, golden sonra hücum presi daha etkili yaptı. İsmail-Fred-Szymanski orta sahası oyunda hakimiyet kurdu. Fenerbahçe, İlhan Palut’un Rizespor’a oynattığı derli toplu oyuna müsaade etmedi.

DZEKO’UN GOLÜ ÇOK ŞIKTI

Fenerbahçe ilk yarıda ön alan presini iyi yapmasına karşın üçüncü bölgedeki tercihleri sorun olmaya devam ediyor. İkinci yarıda Fred farkıyla tam bir gol yağmuruna şahit olduk. İlk devrenin durgun ismi Edin Dzeko dar açıdan son derece şık bir vuruşla farkı 2’ye çıkardı. Bu golden sonra Rizespor’un arka tarafta bıraktığı boşlukları çok iyi değerlendiren Fenerbahçe’de Fred’in 2 güzel golünü daha izledik. 66. dakikada Alikulov’un talihsiz biçimde kendi kalesine attığı gol de farkı belirleyen vuruş oldu.

MAÇIN 5-0 BiTMESi HAKEMiN HATALARINI ÖRTER Mi?

Hakem Turgut Doman’ın 3. haftada 3. maçıydı. Sanırsın ki harika performans gösteriyor da MHK üst üste 3 hafta görev veriyor. Gerçek şu ki, MHK bazı hakemlere maç vermemek uğruna, kadro sıkışıklığından, performansları hiçe sayarcasına bazı hakemleri üst üste maçlara atıyor. Aynı sıkıntı VAR odasında da yaşanıyor. Doman özellikle ilk yarı çok kötü yönetim gösterdi. Disiplin cezaları saç baş yoldurttu. Anlamsız gösterdiği sarı kartlar ve göstermesi gereken yerlerde göstermemesi, ceza sahasında hemen her şeyi VAR’a bırakması gerçekten inanılmazdı! Maçın 5-0 bitmesi belki kamuoyu önünde ilk yarıdaki kötü yönetimini örtecek ama bu performansıyla MHK ona 4. haftada da görev verecek mi çok merak ediyorum! Oosterwolde’ye yapılan itmede penaltı verse kimse bir şey diyemez ve penaltı düdüğü çalsaydı ben desteklerdim. Fred’e yapılan dikkatsiz hareket de net penaltı. Madem inanmadım ve kendini yere attığını düşündün, o zaman gereğini yapacaktın! İkinci yarının başında Akintola’nın Djiku’ya darbesine de penaltı verilebilirdi. İlk yarının sonlarında Alikulov’un Dzeko’ya yaptığı sarı kartlık hareket de Turgut Doman tarafından tolere edildi. Aslında en komik olanı, skor 5-0 diye ikinci yarıyı sadece 1 dakika uzatmasıydı.