Türkiye ve Azerbaycan arasındaki “tek millet, iki devlet” şiarı, II. Karabağ Savaşı ile doruk noktasına ulaştı. Şuşa Beyannamesi ile de askeri ilişkiler daha da gelişti. TSK modeline uygun olarak yeniden yapılandırılan Azerbaycan Ordusu’nda komandolar, Türkiye’den gelen subaylar ya da çoğu Türkiye’de eğitim almış Azerbaycanlı eğitmenler tarafından eğitiliyor.
İşgal altındaki topraklarını kanıyla, canıyla geri alan Azerbaycan, bağımsızlık yıllarından itibaren Türkiye ile iki kardeş ülke vasfıyla, hep yakın iş birliği içinde. II. Karabağ Savaşı da Türkiye-Azerbaycan arasındaki “tek millet, iki devlet” anlayışının halklar arasında daha derinden yayılmasına neden oldu.
Ermenistan karşısında hem masa hem de sahada destan yazan Azerbaycan Ordusu paylaştığı videoda “Karabağ’ın azad olmasında bize yakından destek olan gardaşımız Türkiye’nin şerefine” ifadeleriyle Karabağ’ın tepesine Türk bayrağı dikti. 27 yıl sonra Ağdam’a giren Azerbaycan tankları ve zırhlı araçlarında Azerbaycan ve Türk bayrakları vardı. İşgalden kurtarılan Azerbaycan toprağı Karabağ’ın her köşesinde, şehit anıtlarında Azerbaycan bayrağının yanında Türkiye bayrağı da dalgalanıyor. Başkent Bakü’de nereye gitseniz, başınızı hangi yöne çevirseniz Azerbaycan bayrağı yanında, mutlaka bir Türk bayrağı görüyorsunuz. Çocuklar, gençler, özellikle de kadınlar ellerinde ay yıldızlı iki bayrakla dolaşıyor. Caddelerde, restoranlarda karşılaştığınız, tanıştığınız herkes Türkiye’nin II. Karabağ Savaşı’ndaki desteğinden bahsediyor. Her kahramanlık hikâyesinin bir parçası da Türkiye oluyor. Gelinen aşamada “iki devlet, tek millet” şiarına ilave “tek ordu” diyenler de var. Ama bundan kasıt; yapısı, harekât tarzı, eğitim ve silahların aynı olduğu, birbirine kısa sürede entegre olabilecek iki ordu… Yani gerektiğinde tek ordu, tek güç, tek yumruk olma, Türkiye ve Azerbaycan’a yönelik tehdit veya provokasyonun, nereden ve kimden gelirse gelsin her iki ülkeye yönelik olduğunu kabul etme durumu. Dostumuzu birlikte dost görme, düşmanımızı da yine birlikte düşman bilme durumu yani…
Şuşa Beyannamesi
Azerbaycan ile Türkiye arasında 15 Haziran 2021’de Azerbaycan’ın Şuşa kentinde her iki ülkenin cumhurbaşkanları tarafından imzalanan ilişkilerin yeni yol haritası “Müttefiklik Beyannamesi”nin özü de bu zaten. Beyannamede, hem askeri hem de savunma alanında ortak iş birliği vurgusu yer alıyor. Bu kapsamda da geçmişten bu yana var olan gönül bağı, askeri ilişkiler daha da geliştirilirken, iki kardeş ülkenin orduları, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in “Türk Ordusu’nun küçük modelini oluşturacağız. Türk Ordusu modeli bizim için en makbul modeldir” sözlerinden hareketle çok daha yoğun bir eğitim, entegrasyon süreci içerisinde.
Tatbikatlar gerçekleştiriliyor
Bu bağlamda da sürekli olarak ortak tatbikatlar gerçekleştiriyorlar. Hem iki ordunun en üst düzeyde entegrasyon sağlaması hem de kardeşliği pekiştirme açısından. Bu anlamda da iki ülkenin liderleri dosta, düşmana çok net mesajlar veriyor. Mesela 2022’deki “Kardeş Yumruğu” adlı tatbikatın sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şunları söyledi:
“Bu tatbikat da göstermiştir ki biz birbirimizle et ve kemik gibiyiz. Kimse bizi birbirimizden ayıramaz, Allah’ın izniyle de ayıramayacaktır. İlham Aliyev kardeşimi gösterdiği kardeşlik, sevgi dolayısıyla gönülden tebrik ediyor, sizleri gözlerinizden öpüyorum. Sağ olun, var olun.”
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de “Bu tatbikatın ismi ‘Kardeş Yumruğu’dur. Bu, Türkiye-Azerbaycan birliğinin tezahürüdür. Birliğimiz sarsılmazdır, ebedidir. Yaşasın Türkiye-Azerbaycan kardeşliği” ifadelerini kullandı.
Atatürk-2023 Tatbikatı
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılı ve Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurucusu merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in 100’üncü doğum yılı olması vesilesi ile Türkiye ve Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri personelinin katılımıyla, 16-25 Ekim 2023 tarihleri arasında, Azerbaycan’da icra edilen şimdilik son tatbikatın adı da “Mustafa Kemal ATATÜRK-2023” idi. Tatbikata Türkiye’den; Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri ve Özel Kuvvetler Komutanlığından unsurlar iştirak etti. Milli Savunma Bakanlığı sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, tatbikatta görev alacak F-16 uçaklarının Azerbaycan’a intikal ettiğini bildirirken, görüntülerde, tatbikatın hazırlık süreci ve Türk savaş uçaklarında pilotların Türkiye ve Azerbaycan bayrağı açtığı anlar yer aldı. Söz konusu tatbikatla Türkiye ve Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri arasında dostluk, iş birliği ve koordinasyon pekiştirildi.
İHA ve SİHA’ların katkısı
İki ülke arasındaki uzun yıllardır devam eden askeri iş birliği, savunma sanayii ilişkileri Azerbaycan’ın Karabağ’a düzenlediği “Tek Vatan Harekatı” sırasında doruk noktasına ulaştı. Bayraktar TB2 İHA ve SİHA’lar, harekât boyunca uçuşlar yaparak keşif ve istihbarat bilgisi verdi. Edinilen bilgiler ışığında, harekât planları güncellendi ve tespit edilen yeni hedefler imha edildi. İşaretledikleri hedefler, diğer hava araçlarından atılan güdümlü mühimmatla vuruldu. Bayraktar TB2 SİHA’ların taşıdığı mini akıllı mühimmatlarla Ermenistan kuvvetlerine ait çok sayıda tank ve zırhlı araç yok edildi. Bu süreçte Türk savunma sanayii ürünlerini aktif olarak kullanan Azerbaycan, harekât sonrası da ordusunun modernizasyonu için çalışmalarını sürdürüyor.
Hangi ürünler kullanılıyor?
AKINCI TİHA, Bayraktar TB2 SİHA, TRLG-230 Karadan Karaya Füze Sistemi, HAKİM Hava Komuta Kontrol Sistemi, Lazer Güdüm Kiti, Kanatlı Güdüm Kiti, COBRA Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç, BORA-12 Keskin Nişancı Tüfeği ve Mobil Uydu Terminali, açık kaynaklara göre Azerbaycan Ordusu’nun kullanımındaki Türk savunma sanayii ürünlerinin yalnızca bir kısmını oluşturuyor.
Azerbaycan Ordusu’nun güçlendirilmesine katkıda bulunmaya dönük stratejik destek kapsamında haberleşme ve uydu sistemleri de yenilendi. ASELSAN tarafından üretilen lazer güdüm kiti de Azerbaycan’ın geliştirdiği milli mühimmatları akıllı hale getirdi. ROKETSAN da Azerbaycan Ordusu’na yerli üretim güdümlü topçu roketleri ile uzun menzilli roket sistemlerini teslim etti. Azerbaycan Ordusu’nun envanterinde, ROKETSAN tarafından üretilen uzun menzilli roket sistemleri ve kaplan füzesi sistemleri de yer alıyor. Halihazırda Azerbaycan Ordusu, Sovyet yapımı eski nesil teçhizatlar yerine Türk savunma sanayii üretimi modern teçhizatlarla donatılıyor…
Azerbaycan’ın mavi berelileri
Azerbaycan’da, ordunun Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) modeline uygun olarak yeniden yapılandırılması kapsamında oluşturulan, her türlü savaş ortamında görev yapabilecek standartlarda yetiştirilen komando tugayları, mavi bereliler Azerbaycan Ordusu’nun caydırıcı unsurlarından biri ve yeni gücü. Hatta bu plana, “özel kuvvetler komando” birlikleri SAT-SAS’lar da eklendi. Dünya onların, Şuşa, Füzuli’deki, Karabağ’daki başarılarını konuşuyor, Azerbaycan’da herkes mavi berelilerle gurur duyuyor.…
Azerbaycan’da efsane haline gelen komandoların, mavi berelilerin eğitim karargâhındayız. Başlarında Türkiye’den gelen eğitmen subay ya da çoğu Türkiye’de eğitim almış Azerbaycanlı eğitmenler var. Komandoların kollarındaki bayrak peçler olmasa ayırmak imkansız.
Komandolar, zor şartlara hazırlık için her gün düzenli olarak spor, dağcılık ve tırmanış gibi faaliyetler gerçekleştiriyor. Atış yapılarak hayata geçirilen eğitimler gerçek savaş sahnelerini aratmıyor. Keskin nişancı, yüksek patlayıcılı el bombaları eğitimi de alan komandolar hedefleri tam isabetle vuruyor.
Araçların gidemeyeceği arazilerde operasyon için eğitilen komandolar sızma, pusu kurma, görünmeden ilerleme ve terörist unsurları etkisiz hale getirme becerilerini, göz dolduran manevralarıyla cesur ve başarılı şekilde ortaya koyuyorlar.
Eğitimlerini sadece dağlık arazilerde değil yerleşim birimlerinde sürdüren komandolar, evlerde saklanan teröristlerin imhası ve rehinelerin kurtarılması, gemilere tırmanma, sızma da dahil her türlü senaryoya karşı hazır olmak için eğitiliyor.
Mavi bereliler, zor doğa ve iklim koşullarında yaptıkları eğitimlerde ortaya koydukları üstün performanslarıyla Azerbaycan Ordusu’na avantaj sağlıyor.
Hepsi de öyle azametli duruyorlar ki…
Kılıçları keskin, yolları hep zafer olsun. Hiçbirinin ayağına taş değmesin…
YARIN: KARDEŞ SAVUNMA ÜNİVERSİTELERİ